20- Küçük ve Basit
Görülen Günahlardan Sakındırma
1. İbn Mes'ud
- - (-)
23834- Abdullah b.
Mes'üd bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
''Küçük görülen
günahlardan sakının! Zira bu küçük günahlar birikerek sahibini helak ederler''
buyurdu. Bu konuda da Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bizlere şöyle bir
örnek verdi: 17ssız bir yerde konaklayan topluluğun yemek vakti gelince
içlerinden her birinin bir odun getirmesi ve bu şekilde yemeği pişirecek kadar
yakacağın toplanması gibi küçük günahlar da toplanıp sonunda kişinin helakına
sebep olurlar. ''
[Sahih]
Heysemi,
Mecmau'z-Zevaid'de (10/189) der ki: "Ahmed ve Taberani, M. el-Evsat'ta
rivayet ettiler. İmran b. Davud el-Kattan dışında ravileri Sahih'in
ravileridir. İmran da güvenilir bulunmuştur."
2. Ebu Malik
- - (-)
23835- Sehl b. Sa'd'ın
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
''Küçük görülen günahlardan sakının! Zira günahları küçük gören kişinin durumu,
bir vadide konaklayan ve içlerinden her biri bir odun getirerek ekmeklerini
pişirecek kadar yakacak toplayan kişilerin durumuna benzer. Kişi de küçük
günahlardan dolayı hesaba çekilecek olsa helakına sebep olurlar.''
[Sahih]
Heysemi (17698) der ki:
" Ahmed rivayet etti. Ravileri Sahih'in ravileridir."
3. Hz. Aişe
- - (-)
23836 (1)- Hz. Aişe
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ey Aişe! Küçük görülen
günahlardan sakın! Zira bunların da hesabını sormayı Allah'tan isteyen bir
talib (melek) vardır'' buyurdu.
[Sahih]
Diğer tahric: İbn Mace
2/1417 (4243) ve Darimi2/392 (2726) rivayet ettiler.
23837 (2)- Hz. Aişe
bildiriyor: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ey Aişe! Küçük görülen
günahlardan sakın! Zira bunların da hesabını sormayı Allah'tan isteyen talib
(melek) vardır'' buyururdu.
[Sahih]
4. Ebu Said
- - (-)
23838- Ebu Said der ki:
"Şu an gözünüzde kıl kadar değer taşımayan ve basit gördüğünüz şeyleri
yapıyorsunuz ki biz bunları Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında
helak eden günahlardan sayardık."
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari, rikak
11/329 (6492) rivayet etti.
5. Ubade b. Kurt
- - (-)
23839 (1)- Humeyd b.
Hilal der ki: Ubade b. Kurt: "Şu an gözünüzde kıl kadar değer taşımayan ve
basit gördüğünüz şeyleri yapıyorsunuz ki biz bunları Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) zamanında helak eden günahlardan sayardık" dedi. Bu sözü
Muhammed b. Sirin'e zikredildiğinde: "Doğru söylüyor. Bunlardan biri de
kişinin izarı (alt giysisini) yerde sürümesidir" dedi.
[Sahih]
23840 (2)- Ubade b. Kurt
(veya Kurs) der ki: "Şu an gözünüzde kıl kadar değer taşımayan ve basit
gördüğünüz şeyleri yapıyorsunuz ki biz bunları Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) zamanında helak eden günahlardan sayardık."
[Sahih]
Diğer tahric: Darimi
(2768) rivayet etti.
23841 (3)- Humeyd b.
Hilal der ki: Ebu Katade'nin bildirdiğine göre Ubade b. Kurs (veya Kurt):
"Şu an gözünüzde kıl kadar değer taşımayan ve basit gördüğünüz şeyleri
yapıyorsunuz ki biz bunları Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında
helak eden günahlardan sayardık" demiştir. Ebu Katade'ye: "Peki
zamanımızda yaşamış olsaydı ne yapacaktı?" diye sorduğumda: "Daha
ağır bir söz söylerdi" dedi.
[Sahih]
6. Enes b. Malik
- - (-)
23842 (1)- Enes b. Malik
der ki: "Şu an gözünüzde kıl kadar değer taşımayan ve basit gördüğünüz
şeyleri yapıyorsunuz ki biz bunları Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
zamanında helak eden günahlardan sayardık."
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari
(6492) rivayet etti.
23843 (2)- Enes b. Malik
der ki: "Şu an öyle günahlar biliyorum ki gözünüzde kıl kadar değer
taşımasa da biz onları Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında büyük
günahlardan sayardık."
[Hasen]
Diğer tahric: Abd b.
Humeyd (1224) rivayet etti.
7. İbn Mes'ud
- - (-)
23844- Abdullah b.
Mes'ud'un bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur: ''Şu engelledikçe engelleyen iki damgalı zardan uzak durun! Zira
bunları Acemlerin kumarıdır.''
[Sahih]
Heysemi,
Mecmau'z-Zevaid'de (8/113): "Ahmed ve Taberani rivayet ettiler.
Taberani'nin ravileri
Sahih'in ravileridir" demiştir. Doğrusu bunun sahabinin sözü olmasıdır.